6 Şubat 2015 Cuma

Seyahat Etmeye Dair





Seyahat etmek için doğduğumu düşünüyorum ben. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak heyecanlandırıyor beni. Bir sırt çantası ve biraz cesaret dünyayı keşfetmeye yeter bence. Çok uzağa gitmenize gerek yok, yakın yerlerden başlayın önce. Hatta bulunduğunuz şehirde hiç gitmediğiniz bir semtten.. İngilizlerin dediği gibi bir kere insanın kanına seyahat böceği (travelbug) girmesin, bir daha çıkmıyor.. Sonrası mı? kendiliğinden geliyor zaten. -..


Lise yıllarında başlayan bu seyahat etme merakım, üniversite yıllarında oldukça arttı. Ama diğer ülkeleri de çok merak ediyordum. Bir gün babam şöyle dedi: "Önce kendi ülkeni görüp tanımazsan, diğer ülkeleri gördüğünde karşılaştırma yapma şansın olmaz, gezeceksen kendi ülkenden başla" Babamın dediğini dinledim ve kendi ülkemi gezmeye başladım. Üniversite gezi kulübüyle Türkiye'de bir çok yeri görme şansım oldu. Saymadım ama şu ana kadar çok şehir gördüm, çok insan tanıdım. Çok anı biriktirdim. Bunları da zaman zaman sizlerle paylaşacağım. Ancak ne zaman okulu bitirdim ve dil öğrenmek için yurt dışına çıkma kararı aldım, işte hayatım o zaman tamamen değişti. Londra ile başlayan ilk yurt dışı maceram bana bir sonrakilerin kapısını açtı amatör bir gezgin olarak. 2006 yazında kendimi, tek başına ve bir sırt çantasıyla interrail yaparken buldum. Hayatımın macerasıydı. 4 yıl bunun okulunu okusam bu kadar şey öğrenemezdim. Çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı sorusunun da cevabını böylelikle vermiş olduk bence :)

Tabi hep böyle gezmek güzel ama para kazanmakta gerekiyor derken kendimi bir şirketin dış ticaret departmanında buldum. Sonra başka bir şirket, daha sonra bir başkası.. Şirketler dışında değişmeyen şey çalıştığım departmandı. Dış ticaret! Bu sayede yine seyahat etmeye devam ettim. 

Okulu bitirdik, işe girdik derken toplum baskısı ve ailen bir sonraki level için zorluyor seni. Hadi bakalım bir evlen senin de mürüvvetini görelim diye. Kolay sanki bu devirde kafana göre eş bulmak. Nereden bulayım benim gibi gezmeyi seven, ha deyince kendini kapı önünce bulan kocayı? Ama biliyor musunuz gerçekten buldum. Hatta bana interrail yaptığını anlattığında tamam oldu bu iş dedim ve böylelikle hayatımın en uzun yolculuğuna çıkmış oldum. Birlikte bir çok yer gezdik hem yurt içinde hem de yurt dışında. Hala da gezmeye devam ediyoruz. Hani derler ya arkadaşını yolda tanırsın diye. Gerçekten birbirimiz için doğru insanlar olduğumuzu bize katettiğimiz yollar gösterdi. Darısı hepinizin başına...



Gezdikçe daha fazlasını görmek istiyor insan. Hatta bir seyahatteyken bir sonrakinin planını yapmaya başlıyor. Keşke her doyumsuzluk bu kadar masum olsa.. Gözümü yükseğe diktim şimdilerde. Artık hedefimde büyük bir dünya turu var. Ne zaman olur bilmiyorum ama mutlaka bir gün olacağını biliyorum. Hayalini kurmak bile heyecanlandırıyor beni, kim bilir gerçeği nasıl olacak.. 

Seyahat etmek özgürlüktür arkadaşlar, keşfetmektir, öğrenmektir, paylaşmaktır. Kendinizi bundan yoksun bırakmayın. Ve unutmayın her şey ilk adım atılana, ilk kıvılcım çıkana kadar... Sonrası gezmek güzelleşmek işte.

Sevgiyle Kalın,

Gezgin B.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder